BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

10 Mart 2010 Çarşamba

Çekiliş sonucu KAZANANLAR !!!


Herkese Merhaba,

Herşeyden önce hepinize gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim. 
Beni çok mutlu ettiniz. Gençlerden yorum duymak, izlendiğini görmek insanı genç kılıyormuş. :)

Çekilişte 3 şanslı kişiye bedava analiz vereceğimi belirtmiştim.

İşte kazananlar :

1.  PELİN TANER
2.  LAÇİN
3.  MİNE


Kazananlar :

- İSTEDİKLERİ ANALİZİ (KİŞİLİK veya UYUM)

- Analiz için GEREKLİ BİLGİLERİ eksiksiz olarak

- Analizleri göndereceğim email adreslerini

bildirmeniz rica ederim. 

İster buraya yorum bırakabilirsiniz,
isterseniz de astroanaliz.istek@gmail.com adresine mail olarak gönderebilirsiniz.


Bu bloğu kurma amacım, biraz daha olsa, insanlara faydalı olmaktı.
En önemlisi ise, elde edeceğim gelirle, muhtaç bir çocuk ve özellikle kanserli çocuklara - az da olsa - biraz yardım edebilmek, yüzlerini güzel hediyelerle güldürebilmek.

Sizlerden (kazanan veya kazanamayan), sitemi varsa bloglarınızda veya çevrenizde duyurmanızı rica ediyorum. 
Onlara ufak bir hediye verip, yüzlerini güldürmeme yardımcı olur musunuz?

Kazanamayanlar, üzülmeyin.
Yakında yine bir çekilişim olacak. 
Beni takip etmeye, moral vermeye devam edin.

Sizi seviyorum.


ÖZEL NOT: Bu kampanyayı sizlere duyurmama yardımcı olan, yarattıkları gibi kalbi de çok güzel olan Sevgili Bilun'a ayrıca çok teşekkür ederim. 







2 Mart 2010 Salı

SİZE ÖZEL BİR HEDİYE KAZANABİLİRSİNİZ!!!

 

Merhaba arkadaşlar,

Size özel bir hediyem var.

Aranızdan 3 kişiye istediği bir analizi ÜCRETSİZ olarak hazırlayacağım.

Yapmanız gerekenler:

- Blogumun  izleyicisi olmak - yan taraftaki İZLE butonuna basıp takip listesine ekleniyorsunuz.

- İzleme listesine üye olduğunuz isimle(hesapla) aşağıya yorum yazıyorsunuz.
Yorumda istediğiniz analizi belirtmeyi unutmayın. KİŞİLİK veya İLİŞKİ UYUM (İçerikleri buradan inceleyebilirsiniz) 

ÖNEMLİ :
Kimseye haksızlık etmek istemiyorum. 
O yüzden herkesin SADECE TEK bir yorum hakkı var.
O yüzden:
Adsız veya rumuzlu yorumlar çekilişe dahil edilmeyecektir. (isimsiz yorumlar silinecektir)

Kazanan 3 kişiyi, random.org  yardımı ile (tamamen adil) belirleyeceğim.

Yorum yazıp, katılmak için 
son tarih: 10.03.2010 saat:12.00 

Kazananlar aynı gün saat 17.00 de açıklanacaktır.

25 Şubat 2010 Perşembe

ANTİK MISIR TAKVİMİ

Eski MISIR medeniyeti, daha o dönemlerde, dünyanın ve diğer diğer gökyüzü cisimlerinin hareketlerini incelemeye başlamışlardır.  

Gökyüzü olaylarını dini açıdan yorumlamışlar. Gök cisimlerini tanrı olarak kabul etmişler ve gökyüzündeki olayların da tanrıların faaliyetleri olduğuna inanmışlardı.

Mısır piramitlerinin yerleştirilmesi büyüklükleri ve konumları rastgele değildir.
Bazı mezarlar, içinde yatanların doğduğu ve öldüğü gün ışık alacak şekilde tasarlanmıştır.

Gökyüzü, eski Mısır’ın rahip-astronomlar için pratik faydası olan bir araçtı.
Zamanı tayin etmek için gökyüzüne başvururlardı.
Güneşin gökyüzündeki yıl boyu süren hareketini belirlemede takım yıldızlar kullanılırdı.

Mısırlılar son derece yeterli bir takvim icat etmişlerdi.
Bu takvim astronomi bakımından fazla gelişmemiş olsa bile, eski çağların en ileri resmi takvimiydi.


Eski Mısır’da belki de daha MÖ IV. binden itibaren kullanıldığı sanılan medenî takvim, ilkel bir ay takvimiyle, Nil nehrinin kabarmasına (ve dolayısıyla mevsimlere) göre ayarlanmış bir ziraii takvimin karışımından ibarettir. 

Yıl 365 güne ayrılmıştı: 30’ar gün çeken 12 ay ve 5 tamamlayıcı gün  

Aylar her biri 4 ay süren 3 mevsime ayrılmıştı:
Akhet (taşkın)
Peret (toprağın sudan çıkması=kış)
ve Şemu (kuraklık=yaz)

Aylar özel bir adla değil, ait oldukları mevsim içindeki sıralarıyla anılırdı. 
(Akhet’in 3. ayı gibi)

Nil’in kabarması aşağı yukarı, gökyüzünün en parlak yıldızı Sothis’in (bugünkü adıyla Sirius), uzun süre kaybolduktan sonra, şafakta gökyüzünde yeniden görüldüğü güne dek düşüyordu.
Bu astronomik olay yılın başlangıcı, Akhet’in ilk aynın birinci günü sayılırdı.
365 günlük mısır yılı, dönence yılına oranla yaklaşık 0,25 gün eksikti.
Bu yüzden yılbaşı yavaş yavaş mevsimlerden sapmaktaydı.
Dengenin yeniden sağlanması için aradan 1461 yıl geçmesi gerekti (bu süreye Sothis dönemi veya büyük yıl adı verildi). 




 Bir gün = 24 saat 

Bu rakamın güneş saatini ilk kullanan Mısırlılardan kaynaklandığı sanılıyor.

Yere dikilen yüksek bir taşın gölgesi sabah batıya, akşam doğuya düşüyordu ve Mısırlılar bu arayı altıya bölmüşlerdi. 
Dolayısı ile bir gün 24 bölüm oluyordu.
Mısırlılar günlerini güneşin doğusundan itibaren başlatır, eski ayın şafakta kaybolduğu anı yeni kamer ayının başlangıcı sayarlardı.

Gün eşit olmayan 24 saate bölünür, gündüz ve gece ayrı ayrı 12’şer saate ayrılırdı.

''ENUMA ANU ENLİL'' - Tarihteki İLK ASTROLOJİK DÖKÜMAN

 

Aslında SÜMERLİLER zamanında iki adet astrolojik döküman daha bulunmuştur.
Fakat bu dökümanlar, araştırmacılar tarafından, ilkel ve yetersiz görüldüğü için, tarihteki ilk astrolojik döküman BABİLLER zamanı yazılan ''ENUMA ANU ENLİL'' tabletleri olarak kabul edilir.

ANU: Göğün tanrısı
ENLİL : Yeryüzünün tanrısı anlamındadır.
ENUMA ANU ENLİL ise YERYÜZÜ ve GÖKYÜZÜ TANRILARININ KİTABI anlamına gelir.




Toplam 70 adet olan bu kil tabletlerde kehanet ve gözlemler yer almaktadır.
Bu kehanetler kişisel olmayıp, genelde KRAL, ÜLKE ve HALK ile ilgilidir.

Tablet 1-22 : SİN ''AY TANRISI'' - Ayın hareketleri, yeni ay, dolunay, tutulmalar
 
Tablet 23-36 : SAMAS ''GÜNEŞ TANRISI'' - Güneş tutulmaları
 
Tablet 37-49 (50) : HAVA FENOMENLERİ ve GÖKYÜZÜ ile ilgili olaylar - şimşek, gökkuşağı, bulutlar, rüzgarlar ve depremler
 
Tablet 50(51)-70 : GEZEGENLER ve pozisyonları
 
Tablet 63 : Ammisaduqa'nın VENÜS'ü (o zamanki adıyla ''Ishtar'').


Tabletlerin orijinalleri Londra'daki the British Museum da bulunmaktadır.

ASTROLOJİ TARİHİ






















Kesin kökleri tam olarak bilinmemesine rağmen binlerce yıl öncesine dayanmaktadır.
Sümer, Pers, Yunan, Mısır, Babil, Çin, Maya, Roma, Arap uygarlıklarının astroloji ile ilgilendikleri bilinmektedir.

Yapılan tarihi araştırmalarda, aşağı yukarı bütün büyük uygarlıkların, birbirinden bağımsız/farklı şekillerde de olsa, astroloji ile ilgilendikleri ortaya çıkmıştır.
İlk başlangıç bu sebeple farklı farklı tahmin edilmektedir.

Kimilerine göre, bildiğimiz anlamda astroloji ilk kez Mezopotamya'da çıkmıştır.

Mezopotamya'da yıldız ve gezegenlerin tanrılarla alakalı - hatta tanrının kendisi olduğuna inanılırdı.

Gerçek anlamda ilk çalışmalar, M.Ö 3000 yılında şimdiki Irak bölgesinde yaşayan Kaldeliler (Yeni Babiller) döneminde gezegenleri inceleyerek ve kaydederek başladı. 

Modern astronominin temelinde Mezopotamya astronomisi bulunur.
Onlar mitolojiye ve dinî inançlara dayanan astronomiden laik ve matematiksel astronomiye geçmeyi başarabilmişlerdir.
Evrenin, Yer, gök ve ikisi arasında bulunan okyanustan oluştuğuna inanıyorlardı.
Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn gezegenlerini ve on iki takım yıldızını tanıyorlardı.

Ay yılına dayanan takvimleri daha sonraki dini takvimlere ve İslam Dünyası'ndaki hicri takvime temel oluşturmuştur.
Günü 12 saate, saati 60 dakikaya, dakikayı da 60 saniyeye bölmüşlerdi.
Güneş, Ay ve beş gezegene bağlı olarak bir hafta 7 gün olarak kabul edilmiş ve bu 7 günlük hafta Romalılar vasıtasıyla Avrupa'ya geçmiş ve oradan da bütün dünyaya yayılmıştır.
Ay ve Güneş tutulması tahminlerini yapabilecek düzeyde astronomi bilgisine sahiptiler.







Bu dönemde Astroloji krallar tarafından kullanılmaktaydı. 

Babil ve Asur döneminde krala, kralığı koruyacak kehanetler veren bir kahin (Baru rahibi) eşlik ederdi. Genelde bu kehanetler ay tutulmalarına dayanarak yapılırdı.  
''Baru rahip''lerinin yeryüzündeki ilk astrologlar olduğu düşünülür.




Bazı araştırmalarda ise, ilk kayıtların M.Ö. 5800 yılına kadar gittiğini belirtiyorlar.

Maya uygarlığı, Hindistan ve Çin M.Ö. 2000 yılında astroloji bilimini kullanıyorlardı.

M.Ö. 500 yıllarında eski Yunanlılarda astrolojinin varlığından bahsedilmektedir.

Kuzey Afrika'daki ve Doğu Akdeniz'deki Araplar da M.S. 8. yüzyılda astrolojiyi kullanıyorlardı.

İlk kayıtlarda astroloji şu an bizim kullandığımız şeklinden farklı gözükmektedir. Bugunkü şekli M.S. 180 yılında büyük Yunan matematikçi ve astronom Ptolemy tarafından hazırlanmıştır.


 














BATI astrolojisi Irak’tan Mısır’a, oradan da Yunanistan ve Roma imparatorluğuna geçmiştir.

ÇİN astrolojisi Sarı Nehir etrafından ilerlemeye başladı.

Merkezi AMERİKAN astrolojisi de, Maya ve Toltek insanlarından yayıldı ve daha sonra Aztekler tarafından geliştirildi; bunlardan bazıları Yerli Amerikan astrolojisine sızdı, yerli mitler ve yerli gökyüzü gözlemlerinin de Yerli Amerikan geleneği içerisinde rolü büyüktür.

AFRİKA astrolojisi de kumlu veya yumuşak topraklar üzerine yapılmış hayvan işaretleri ile ilgili Mısır ve Güney Afrika çalışmalarını ve ayrıca gökyüzü gözlemlerini de kullanmaktadır.

Nors ve Keltik astrolojisi pagan mitlerinin ve güneş hareketlerinin ölçümlerinin bir karışımıdır.

23 Şubat 2010 Salı

ASTROLOJİ NEDİR ?

Astroloji, yaşamsal olayları ve insan karakterlerini anlamak için, gökteki yıldız karakterlerinin matematiksel hesaplara göre incelenmesidir.

Uzaydaki konumları nedeni ile, yerküreyi etkileyen ve etkilemeyen birçok güç bulunmaktadır.
Astroloji tüm bu güçlerin içinde bulunduğu koşulların incelenmesidir.

Ancak bu konu çok iyi anlaşılmalıdır ki; ne herhangi bir gezegen hareketi ya da güneş'in konumu, ne de ay ya da diğer gök cisimleri, İNSAN İRADESİNDEN GÜÇLÜ OLAMAZ.

Yaradan insana irade gücü vermiş, seçme özgürlüğü hakkı tanımıştır.
Onu iyi ya da kötü kullanmak insanoğluna kalmıştır.

 















İster inansın, ister inanmasın hiçbir canlı astrolojinin etkisinden kaçamaz.
Bütün bu düzen Allah tarafından yaratılmıştır.



21 Şubat 2010 Pazar

NASIL BAŞVURULUR?

Talep ettiğiniz danışmanlık (analiz) türünü ve analiz için gerekli bilgileri astroanaliz.istek@gmail.com e-mail adresine gönderiyorsunuz.

Size ücreti ödeyeceğiniz hesap bilgileri gönderilecektir.

Ödemenizin yapıldığı gün analize başlanılacaktır.

GÖNDERİLECEK BİLGİLER:

Doğum bilgilerindeki en ufak bir hata yorumun doğruluğunu tamamen etkileyebilir.

Bu nedenle lütfen bilgilerinizi KESİN-DOĞRU gönderiniz.

KİŞİLİK ANALİZİ  için :
- cinsiyet
- doğum tarihi : gün-ay-yıl
- doğum yeri : ülke-şehir-ilçe
- doğum saati : en fazla +/- yarım saat oynayacak şekilde (örnek: sabah 09.30 --- akşam 21.00 gibi)
- medeni haliniz
 
İLİŞKİ UYUM - SYNASTRY ANALİZİ  için :
Her iki kişi için ayrı ayrı
- cinsiyet
- doğum tarihi : gün-ay-yıl
- doğum yeri : ülke-şehir-ilçe
- doğum saati : en fazla +/- yarım saat oynayacak şekilde (örnek: sabah 09.30 --- akşam 21.00 gibi)
- medeni haliniz

ANALİZLER ve İÇERİKLERİ



 Bu bölümde, talep edeceğiniz analizlerin içerikleri hakkında bilgi vermek istiyorum.
3 farklı analiz - yorum talebinde bulunabilirsiniz.


 

1. KİŞİLİK ANALİZİ - DOĞUM (NATAL) HARİTASI YORUMU :


Kendinizi veya ilgilendiğiniz herhangi birisini bütün yönleriyle tanıyabilmenize yardımcı olacaktır.  

Kişinin kendini doğru ifade edebilmesi için herşeyden önce kendini tanıması gerekir.
Doğum haritanız bu konuda sizin en büyük yardımcınız olacaktır.
Doğduğunuz andaki gökyüzünün konumu, sizin kişiliğinizi oluşturur.
Biz buna kişinin doğum (natal) haritası deriz.


Bunu tıpkı coğrafi bir harita gibi düşünün.
Harita üzerinde var olan tüm noktalar, yollar, dağlar, nehirler, konumlarına göre belirlenip, gösterilmiştir.
Bir gün bilmediğimiz bir yere gidersek, yolumuzu bulmak için haritadan faydalanırız.
Harita bizim pusulamızdır.
Doğum haritası da aynen böyledir: bir kişinin karakterini, yollarını gösterir.
Yolumuzu bulmamıza yardımcı olur.


Bu analizde :
* Genel karakteristik özellikleriniz,
* Zayıf - güçlü yönleriniz,
* Olaylar karşısındaki tutumlarınız,
* Duygusal yapınız,
* Aşk, evlilik, çocuk, para, iş, ikili ilişkiler gibi konulardaki davranış tarzınız
* Size uygun partner / sevgili / eş tipi anlatılacaktır.

Ayrıca,
Doğduğunuz andaki gökyüzünün konumu, sizin kişiliğinizi oluşturur demiştim.
Gezegenlerin konumları sürekli değişir.
Konumları değiştikçe de bu sizin hayatınıza yansır, etkiler.
Bu değişimlerin şu anki veya gelecekteki değişim süresince hayatınızda yaratabileceği olumlu veya olumsuz tüm etkileri hakkında bilgiler verilecektir.

Bu analizi, sizi size anlatan, olasılıklar karşısında karar vermenize, önlem almanıza yardımcı olacak bir rehber kitapçık gibi düşünün.
















2. İLİŞKİ UYUM ANALİZİ - SYNASTRY ANALİZİ :

Kadın-erkek doğum haritalarını analiz edip, birbirleri ile uyumlarını karşılaştırmak Hint ve Batı astroloji sistemlerinde yaygın olarak kullanılan önemli bir uygulamadır. 
Bu analize synastry yani eşleşim denir.

Synastry analizi sadece duygusal ilişkiler (eşiniz-sevgiliniz) için yapılan bir karşılaştırma değildir.
Yakın çevrenizdeki insanlarla ilişkilerinizde, kişilerin birbirlerini tanımasına yardımcı olan, zorlukları aşma konusunda bilgi veren bir çalışma olduğu için,
iş hayatında (potansiyel ortaklık durumlarında, işveren-eleman uyumları)
yakın arkadaşlıklarda,
aile bireyleri arasında (anne-baba -çocuklar)
gibi farklı yaşamsal alanlarda da kullanılabilir.

Bu analizde :
* Her iki kişinin ayrı ayrı genel karakteristik özellikleri,
* Olaylar karşısındaki tutumları,
* Duygusal yapıları,
* Aşk, evlilik, çocuk, iş, para, ikili ilişkiler gibi konulara yaklaşım, bakış açıları
* Birbirinize ne oradan bağlı olacağınız - sadakat kapasitesi
* Daha iyi bir ilişki için yapılması gerekenler 
kısaca her iki burcun birbiri ile uyum oranı anlatılacaktır.
















3. AYLIK YORUM

Gezegenlerin konumları sürekli değişir ve konumları değiştikçe de bu sizin hayatınıza yansır, etkiler.
Bu yansımaları düzenli olarak takip ederek, gerekli önlemleri alır, şanslı günlerin avantajlarından faydalanabiliriz.

İşte bu sebeple burcunuza özel aylık yorum talep edebilirsiniz.

Aylık yorumda:
* Aşk, para, sağlık, iş gibi konularda gezegenlerin konumu ve etkileri
* Hangi günlere dikkat etmeniz gerekir ?
* Avantajlı günler
* Olumsuz günler
gibi gezegenlerin konumlarının sizin - dolayısı ile de hayatınızın - üzerindeki etkileri anlatılacaktır.

20 Şubat 2010 Cumartesi

BURCUNUZU ÖĞRENİN

Aslında bu bilgiye her yerden ulaşabilirsiniz.
Ama ben yine de bilmeyenlere kolaylık olması için eklemek istedim.

 
KOÇ  :  21 Mart - 20 Nisan


   
BOĞA : 21 Nisan - 21 Mayıs


 
İKİZLER : 22 Mayıs - 21 Haziran


 
YENGEÇ : 22 Haziran - 22 Temmuz


 
ASLAN : 23 Temmuz - 23 Ağustos


 
BAŞAK :   24 Ağustos - 22 Eylül


 
TERAZİ : 23 Eylül - 23 Ekim


 
AKREP : 24 Ekim - 22 Kasım


 
YAY : 23 Kasım - 21 Aralık


 
OĞLAK : 22 Aralık - 20 Ocak


 
KOVA : 21 Ocak - 18 Şubat


 
BALIK : 19 Şubat - 20 Mart



19 Şubat 2010 Cuma

Merhaba ...



62 yaşında üniversite mezunu bir bayanım.
Yengeç burcuyum ve yükselenim de yengeç.

23 yıl önce geçirdiğim bir rahatsızlığa kadar, astroloji hakkında bildiğim tek şey, kendimin ve ailemin burçlarının ne olduğu idi.
O zamana kadar doğduğum günün, hatta saatin, benim hayatımda (karakterimde) ne kadar önemli olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Her insanın, karşısına çıkan güçlükler ile başa çıkma biçimi farklı oluyor. 
Kimi savaşmayı, kimi kendini kadere bırakmayı ya da küsüp içine kapanmayı tercih edebiliyor. 

Önemli bir rahatsızlık geçirince ister istemez hayatı, olanları, sebepleri...vb konuları sorgulamaya, daha doğrusu anlamaya çalışıyorsunuz. 
İnsan bir süre "nedenler"e cevap arıyor.

İşte ben böyle bir dönemimde,  nedenlerime cevap ararken, kendimi meşgul etmek-kafamı oyalamak adına hobi olarak başladım astrolojiye.

Burçları, birebir kişiler üzerinde inceledim ilk önce.
İnanın bulduklarım o kadar şaşırtıcı idi ki, birebir tutuyordu!
Önce hayretler içinde kaldım sonra da, daha da inanarak çalıştım.

''Herkesin olaylara tepkisi farklıdır'' derler bizde. 
Karakteri farklıdır.
Karakterimizi oluşturan nedir sizce?
Genetik?
Eğitim?
Aile terbiyesi - yetiştirilme tarzı?
Yetiştiği ortam?
Peki aynı anne babadan doğan, aynı şekilde yetiştirilen, aynı okullarda okuyup, aynı çevrede büyüyen, aynı-eşit sevgi gören 2 çocuk nasıl farklı olabiliyor o zaman?

İşte astroloji bu noktada devreye giriyor.
Herşeyi doğum anınız belirliyor. 

Burçları öğrendikçe herkesin aslında neden farklı ya da benzer olduğunu öğreniyoruz.

Benim hayatımı kolaylaştıran, nedenlerime cevap olan, bu süre içerisinde öğrendiğim tüm bu bilgilerimi sizlerle paylaşmak istiyorum artık.

Ben Allahıma sığınarak bu blogu açtım, yazana ve okuyanlara hayırlı olsun...